Fukoidanın Diyabetik Sıçan Testis Dokularındaki PCNA, INSL3, JNK, TGF-β1, IL-1β ve Akt İfadelerine Etkisi

Calismamizin amaci, diyabetik testis dokularinda gozlenen hasarlarda etkili olabilme potansiyeli yuksek bir antioksidan olan fukoidanin, spermatogenez seri hucrelerine proliferasyon, apoptozis ve inflamasyon yonunden olasi etkilerini arastirmaktir. Fukoidan; cesitli amaclarla tablet formunda tuketici kullanimina sunulmus olmasina ragmen, diyabetli erkek hastalarda infertiliteye yonelik bir degerlendirme yapabilmek icin yeterli veriler bulunmamaktadir. Bu amacla, testis dokusunda prolifere hucre nukleer antijeni (PCNA), insulin-benzeri peptid 3 (INSL3), fosfo (f)-c-Jun N-terminal kinaz (f-JNK), donusturucu buyume faktoru-β1 (TGF-β1), fosfo-serin/treonin protein kinaz (f-Akt) ve interlokin-1β (IL-1β) gibi biyobelirteclerin ifadelerinin degerlendirilmesi planlanmistir. Calismamizda yirmi dort adet Wistar albino erkek sican kullanilarak 4 deney grubu (n=6); K: Kontrol grubu, D: diyabet grubu; 40 mg/kg streptozotosin (STZ, 5 ardisik gun, intraperitoneal (i.p.) verilen grup, EF grubu: 40 mg/kg STZ i.p (5 ardisik gun) + 50 mg/kg i.p. fukoidan (Diyabet olusumunun ertesi gunu baslanarak 6 hafta suresince, gunasiri bir kez) verilen grup, GF grubu: 40 mg/kg STZ i.p. (5 ardisik gun) + 50 mg/kg i.p. fukoidan (diyabet olusturulduktan 15 gun sonra, 6 hafta suresince gunasiri bir kez) verilen grup olusturulmustur. Diyabet induksiyonuyla; immatur hucrelerde dokulme ve seminifer tubul duvarindaki hucrelerde izlenen sitoplazma kayiplari, belirgin dejeneratif degisiklikler olarak gorulmustur. Bununla birlikte diyabet, proliferasyon indeksinin yanisira INSL3 ve f-Akt immunoreaktivitelerinde azalmaya; f-JNK, TGF-β1, IL-1β immunreaktivitelerinde ise artisa neden olmustur. EF ve GF gruplarinda ise calisilan tum parametrelerde, diyabetin etkilerini azaltma yonunde etki gozlenmistir. Yaptigimiz calisma sonucunda, molekuler duzeyde etkili olabildigi onceki calismalarla da saptanan fukoidanin; diyabetik testis dokusundaki histopatolojik hasarlara karsi koruyucu etkileriyle, infertilite gibi ureme sagliginda olusabilecek ciddi problemlerin onlenmesine katki yapacagi kanisindayiz.